Mustafakemalpaşa’dan daha önce çalıştığımız bir müvekkil aradı. Yakın bir arkadaşının oğlunun cezai bir sorunu olduğunu söyleyip, yardımcı olmamı rica etti.
Bahsettiği arkadaşı ve eşi büroma geldiler. Gelinleri olarak benimsedikleri kızın, oğulları Halit’i tecavüzle suçladığını, hakkında yakalama çıkarıldığını, iş için yurt dışında bulunan oğullarının bu yüzden yurda dönemediğini anlattılar.
Henüz hazırlık aşamasındaki dosyayı incelediğimde, mağdur şikâyeti dışında bir delil bulunmadığını, ancak her kim uydurduysa ‘katalog suç’ kapsamındaki bu suçlama nedeniyle tutuklanacağını anladım. Hiçbir yasada yer almayan ‘katalog suç’ tabirini tüm savcı ve ceza hâkimleri pek bir sevmiş ve benimsemişti. Suçlama ‘katalog’ tabir edilenlerdense mutlaka tutuklama kararı vermek gerektiğine ilişkin bir âyet varmışçasına tutuklama kararı veriyorlardı. Hâlen de öyle gerçi…
Halit’in ömür boyu kaçamayacağını, yurda gelmesi
gerektiğini, büyük ihtimal tutuklanacağını, ancak yargılama aşamasında duruma göre beraat edeceği kanaatimi bildirdim.
Gerçekten Halit havaalanında göz altına alınıp Segbis’le yetkili Sulh Ceza Hakimliği’ne bağlandı. Savunmasını yaptı, hâkim her ayrıntıyı yazıya geçirdi. Vicdanen rahatsız olduğu hâlde, “tutuklamaya yönelik yakalama kararı” nedeniyle şüphelinin tutuklanmasına karar verdi. Hemen itiraz edin avukat bey demeyi de ihmal etmedi. Hatta ertesi gün telefonla arayıp, itiraz edip etmediğini, bir karar çıkıp çıkmadığını sordu.
Elbette kapı gibi katalog suç karşısında tahliye kararı verebilecek mahkeme bulmak zordu. Tutuklamaya itiraz reddedildi. İddianamenin hazırlanması, dosyanın ilçeden ile gönderilmesi derken yedi ay tutuklu kaldı Halit.
Gerisini “Tecavüz davasında tahliye ettiren fotoğraflar”
başlığı ile çıkan gazete haberlerinden takip edelim.
“Bursa’da, Ş.B.’ye tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanan ve hakkında 25 yıl hapis cezası istenen Halit Y. ‘Kendisi kaçırmamı istedi. Zaten uzun süredir sevgiliydik. Ben de evlenmek amacıyla kaçırdım ve kendi isteğiyle birlikte oldum.’ dedi.”
“Mağdur Ş.B. ise; ‘Parkta kız arkadaşının aracılığıyla sanık Halit Y. ile tanıştığını, telefonla görüşüp konuştuklarını anlatarak, Enis isimli arkadaşımla olay günü Bursa’ya gezmeye geldik. Enis, lavaboya gidince yanıma Halit geldi, ‘Konuşalım, kahvaltı edelim’ dedi. Kendi evine götürdü. Evde kalmak istemediğimi söyledim. ‘Seni kaçırayım’ diyerek köyüne götürdü. Evde akrabaları vardı. Ağlamama rağmen akrabaları beni dinlemedi. Üç gün boyunca bir şey yemedim. Bana
tecavüz etti. Ancak tam hatırlamıyorum 4-5 defa cinsel ilişkiye girdi. Evime dönünce, ailemle birlikte jandarmaya giderek şikâyetçi olduk dedi.”
“Duruşmada, Halit Y.’nin avukatı Cem Şeflek, sanık ve mağdurun bir yılı aşkın süredir kendilerini çevrelerine nişanlı olarak tanıttıklarına ilişkin şahitler dinlettikten sonra, plajda ve parklarda çekilmiş samimi görüntülerin de bulunduğu Ş.B. ve Halit Y.’nin fotoğraflarını mahkemeye delil olarak sunarak, tahliye talebinde bulundu.”
“Mahkeme heyeti de, dinlenen tanıkları ve sunulan delilleri dikkate alarak 7 aydan beri tutuklu bulunun Halit Y.’yi tahliye etti.”
Birkaç celse daha devam eden yargılama sonucunda, Ş.B.’nin ailevi bazı sebeplerle, imam emeklisi babasından korkusuna bu iftirayı attığı anlaşılarak, Halit’in beraatine karar verildi.
Elde kalan; 7 ay hapis + 1 beraat.
Telafisi imkânsız ama katalog suç neticede! Kadının beyanı esastır deyip, kovuşturmadan önce defalarca sunduğumuz delilleri göz ardı eden soruşturma savcılığı da cabası…
İlk Yorumu Siz Yapın